“Beşiktaş her an gol atacakmış gibi oynuyor”

Fatih Doğan ‘ın Sabah gazetesindeki yazısı şu şekilde:

Sergen Yalçın, Vodafone Park’ta ilk maçına çıktı.

“Yuvana hoş geldin Sergen” pankartı ve 30 bini aşkın taraftarın coşkulu karşılaması buz gibi havayı ısıtacak seviyedeydi. Taraftar, “Sergen takımı buraya getir” dediğinde ve o eylem müthiş tezahüratla taçlandığında futbolcular teknik direktörün gücünü iliklerine kadar hissettiler. Önemli bir mesajdı!

Sergen Yalçın Rize’de dizdiği 4-1-4-1 sistemini ve 15 metre daha önde kurdurduğu defans çizgisini Vodafone Park’ta da uyguladı. Kontra risklerini alıp Sivas’ı evinde 5-1 yenen Gaziantep’e yoğun bir hücum baskısı kurdu. Rize maçında önde basmanın ve sürekli topla oynamanın sonucunu ikinci yarıda performans düşüklüğüyle hissetmişti. Ancak Gaziantep maçında bu hissedilmedi.

Hissedilen tek şey Beşiktaş’ın her an gol atacakmış gibi diri ve istekli görüntüsüydü.
51. dakikada G.Antepli oyuncunun eline çarparak yön değiştiren topta ince penaltıyı gören hakem Alper Ulusoy, ceza alanı içinde Vida’nın bileğine basılarak indirildiği pozisyon da penaltıyı es geçti, Gökhan Gönül’ün Kenan’a müdahalesi tartışmaya açık…

Gökhan iki maçtır büyük oynuyor

Yalçın’ın oyuncu değişiklikleri de sonuca direkt katkı yaptı. 4 mevkide oynayabilen Boateng’in Ljajic’in yerine girdiği ilk maçında artistik bir golle başlaması hem oyuncu hem Beşiktaş için önemliydi. Golde çizgiye inen Gökhan’ın katkısı Boateng kadar değerliydi. Gökhan iki maçtır takıma büyük güç katıyor.

Boateng’in varlığı, 4 mevki 6 oyuncuda performans rekabetine yol açacaktır.

Ljajic, Diaby, Boyd, Lens, N’Koudou ve hatta Burak Yılmaz.
Burak dün fazlaca ofsaytta kaldı, çok kaçırdı ama çok çalıştı. Golünü de attı.

Sergen Yalçın’ın son 10 dakikada onu kenara alması pek alışık olduğumuz enstantaneler değil. Ama Sergen bu, düşündüğünü, inandığını yapar. Lens hamlesi de yerindeydi. Beşiktaş bu kadar ofansif oynamaya ve kazanmaya devam ederse yükselişi hızlı olur.