Kenan Başaran, Abdullah Avcı‘nın performansını ve Beşiktaş’taki son durumu Hürriyet gazetesindeki köşe yazısında değerlendirdi.
“Beşiktaş, Galatasaray derbisi öncesi yol ayırımında. Tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşıyor. Ama tek suçlusu Abdullah Avcı değil. Onun nasıl başarılı olduğu ortada. Peki Beşiktaş, onu başarılı kılan ortamı ve kadroyu sunabildi mi? Hayır. Çebi de buna karar vermeli.
Beşiktaş ve Abdullah Avcı, zor günler geçiriyor. Avcı, Başakaşehir’in üzerinde durduğu gibi Beşiktaş’ta durmadı. Çünkü Avcı, saat gibi işleyen, baskısız, kaliteli ve istikrarlı kadroya sahip bir kulüp kültüründe başarılıydı. Çebi yönetimi bunu gözeterek karar vermeli.
· Avcı, Şenol Güneş takımını analiz edip, Orman yönetimini sistem değişikliğine ikna etti. Ancak, o pasa dayalı sistemin gerektirdiği futbolcu transferlerini gerçekleştirilemedi. Bunun temel nedeni kısıtlı bütçeydi. Üstelik yeni transferler de çok geç yapıldı.
Beşiktaş’ın en etkili olduğu maç (ki çok az) ve anlar, topla daha az oynadığı ve rakibi eksik yakaladığı dönemler. Bu takım “Kontraya müsait, tipik bir Anadolu takımıyım” diyor. Fakat, Avcı bunu kabullenmek istemedi. Bu takım ısrarı değil, değişimi zorluyor çünkü üstüne koyamıyor.
Burak Yılmaz’a alternatif yaratılmadı
En baştan olmaması gereken Orhan Ak ile yola çıkıldı. İlk tepkilerde Ak’ı hem Orman hem de Avcı savundu. Ama ikincisinde Ak’ı yolladılar. Şenol Güneş veya Fatih Terim, yardımcısını böyle kurban eder miydi? O Güneş, tepkilere rağmen Burak’ı aldı.
11 resmi maçın özeti: Beşiktaş, topa sahip ama ağırlıkla kendi yarı sahasında. Yapılan 500-600 pasın ağırlığı, ileri taşınamayan Vida merkezli hazırlık pasları. Hırvat, yan pastan yoruldu! Ne 6 ve 8, ne de 10 numarası topu ileri taşıyamıyor. Golcüsü çoğu maçta pozisyona dahi giremedi.
Takımdaşlık zayıf. Yabancılarla yerliler arasında olduğu kadar, yerlilerin kendi arasında da iletişim kopuk. Yani duygusal bir omurgası da yok ekibin. O yüzden kırılgan. Bir Avcı takımında bu kadar sakatlık şaşırtıcı. Hem bu yüzden hem skorlardan ötürü 20’den fazla oyuncu kullandı.
Başakşehir’deki başarıyı besleyen temel etmenlerden biri ekonomiydi. Beşiktaş’ta futbolcuların olduğu kadar aşçının bile ödemesinde sorun yaşandı. Düşünün ki koca Beşiktaş’ta personel ödemesi seçim vaadi bile oldu! Sahada olduğu gibi, saha dışı detaylar da başarıyı etkiler.
En nihayetinde Avcı, yıllardır kendisiyle çalışmak isteyen Fikret Orman ile yola devam edemedi. Olağanüstü seçim onun da takımın da camianın da konsantrasyonunu etkiledi. Ahmet Kavalcı, Ankaragücü maçından sonra açıkça söyledi: “Futbolcular gelip soruyor, ne olacak diye…”
Bİr sistemin kurulması ve başarıya ulaşması için zaman lazım ama o sistemin saha içi ve dışı aktörleri de doğru seçilmeli. Beşiktaş, bugüne kadar Avcı’ya, onu başarılı kılan koşulları sunabilmiş değil. Avcı da sistem-takım uyuşmazlığını görmezlikten gelince bu tablo kaçınılmaz oldu.
Yönetim yeni ama söylem eski. Ocak’a kadar süre tanımaktansa Avcı ile bugün yollar ayrılsın! Avcı, yönetimi de içine alan yeni bir kültürün yaratılmasıyla başarı sağlayabilir. Çebi buna inanıyorsa Avcı ile devam etmeli. Aksi halde derbiyi kazansa bile skora bağlı bu ilişki yürümez.”
Bir Cevap Yazın