Cem Dizdar, Beşiktaş – Hatayspor karşılaşmasını Fanatik‘e değerlendirdi.
“Futbol hatalar oyunudur” diye ezber vardır. Sanki hata içermeyen insan etkinliği varmış gibi!.. Bu sezon Beşiktaş yolunda ilerlerken “Onlar da kaybedecek” sözünü çok duyduk, okuduk. Tuhaf olan şuydu; ‘hata’nın çoğunu rakibinden hata bekleyenler yaptı! Beşiktaş yapmadı mı? Yaptı ancak dar görünen ama devamlılığı rakiplerine göre daha iyi durumda olan kadrosuyla bu yoklukta işleri tıkır tıkır yürüttü. Tıpkı dün akşam olduğu gibi… Üçüncü gollerini buldukları 14. dakikada skorun 5-0 olması işten değildi. Yine de bu skora devre bittiğinde ulaşmayı başardılar. Ve devre sonunda hem oyun hem skor açısından şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin hevesini de kırmayı bildiler. Oyun ezberi, temposu, pratik oluşlarıyla ligin iyi bilinen takımlarından Hatay’ı daha ilk devre sahada görünmez kıldı Beşiktaş.
Onlar da zaman zaman tüm takımlar gibi başta hakemler olmak üzere futbolun ülkedeki işleyişi konusunda mızmızlanmadı değil. Ne var ki, teknik heyet takımın eksikleri konusundaki şikayetlerini sivriltmeden yoluna devam etmeyi bildi. Oynadıkça birbirlerine alıştılar, birbirlerine alıştıkça geliştiler ve geliştikçe de takviyeye ihtiyaç duymadılar. Nihayetinde sonuca ulaştılar, ulaşacaklar. Ben bu tür farklı skorlardan hoşlanan biri değilim. Cyle Larin’in uçuşa geçtiği dün gecenin benim için en anlamlı anı ise Rıdvan Yılmaz golünün ardında tüm takımın yaşadığı ‘çocuk sevinci’ydi. Devre arasına giderken Necip başta tüm oyuncuların tek tek Rıdvan’a sarılışı çok şey anlatıyor sanırım. Rıdvan ve benzerlerinin yapabileceklerini hayal ederken tribündeki o coşkulu tezahürat düşüyor aklıma; “Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler”
Bir Cevap Yazın